Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ferunda Demir, sonbahar ve kış aylarında havaların soğumasıyla çocuklarda okul ve kreş gibi kalabalık ortamlarda soğuk algınlığı, grip, bronşit gibi solunum yolu hastalıklarının daha sık görüldüğünü belirterek, “Çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonlarının erken dönemde uygun şekilde tedavi edilmemesi, orta kulak enfeksiyonu, zatürre, menenjit gibi daha ciddi hastalıklara neden olabilir” dedi.
Medical Park Antalya Hastane Kompleksi’nden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ferunda Demir, çocuklarda enfeksiyon hastalıkları hakkında uyarılarda bulundu. 5 yaşından küçük çocukların bağışıklık sisteminin enfeksiyonlara karşı tam olarak gelişmediğini belirten Uzm. Dr. Ferunda Demir, “Her çocuğun hastalıklara karşı direnç kazanması için soğuk algınlığı, boğaz enfeksiyonları, sinüzit ve larenjit gibi üst solunum yolu enfeksiyonları ile bronşit, zatürre gibi alt solunum yolu hastalıklarını geçirmesi de gerekmektedir. Çocuklarda görülen üst solunum yolu enfeksiyonlarının erken dönemde uygun şekilde tedavi edilmemesi, orta kulak enfeksiyonu, zatürre, menenjit gibi daha ciddi hastalıklara neden olabilir” dedi.
Sonbahar ve kış aylarında havaların soğumasıyla, çocuklarda okul ve kreş gibi kalabalık ortamlarda soğuk algınlığı, grip, bronşit gibi solunum yolu hastalıklarının daha sık görüldüğünü söyleyen Uzm. Dr. Demir, özellikle kreşe ve okula başlayan çocukların ilk yıllarda daha sık hastalanması, yıl içinde ortalama 6-8 kez üst solunum yolu enfeksiyonu geçirmelerinin doğal bir durum olduğunun altını çizdi.
‘HASTALIKLARDAN KORUNMADA ANNE SÜTÜ ÖNEMLİ’
Hastalıklardan korunmada bebekler için en önemli tedbirin anne sütü ile beslenme olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Demir, anne sütünün, bebeğin enfeksiyonlara karşı ilk aşısı olduğunu, anne hasta olsa bile çevredeki enfeksiyonlara karşı vücudunda oluşturduğu koruma faktörlerinin bebeğe geçerek onu koruduğunu söyledi. Bu nedenle annenin hasta olsa bile hijyen koşullarına dikkat ederek, emzirmeye devam etmesi gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Demir, “Üst solunum yolu veya alt solunum yolu enfeksiyonları sırasında bebeğin iştahının birkaç gün azalması ve annesini daha sık emmesi doğaldır. Hastalık sırasında anne bebeğini bol bol emzirmeye çalışırken, ona hem o hastalığa karşı savunma faktörlerini vermekte hem de uygun bir şekilde hidrasyonunu (su almasını) sağlamaktadır. Ayrıca, bebeklik aşılarının tam olarak yapılması da önemlidir. Örneğin, kış ve sonbahar hastalıklarından korunmada yapılacak pnömokok (zatürre) aşısı, hemofilus influenza aşısı, grip aşısı çok önemlidir” diye konuştu.
DİRENÇ ARTIRACAK BESİNLER VERİLMELİ
Anne sütünün yanı sıra, bebeğin ve çocuğun beslenmesinin de önemli olduğunu anlatan Uzm. Dr. Demir,şu bilgileri paylaştı:
“Çocuk ve bebeklerin beslenmesi dirençlerini artıracak şekilde özellikle A vitamini, C vitamini gibi vitaminler ile çinko gibi mikronutrientlerden ve antioksidanlardan zengin olmalıdır. Koyu yeşil yapraklı sebzeler ve meyveler bu konuda önemlidir. Tüm besin gruplarını dengeli oranlarda içeren, yaşa uygun beslenme programı çocuğun bünyesini güçlü tutmaktadır. Her yaş grubu çocuk için mutlaka her gün süt-süt ürünleri, yumurta, et, meyve-sebze, tahıllar ve baklagillerin tüketilmesi önem taşır. Özellikle yumurta, en değerli protein kaynağı olup çocuk beslenmesinde çok önemlidir ve günlük tüketilmelidir. Haftada 2 kez evde balık tüketilemiyorsa, bebek ve çocuklara Omega- 3 desteği yapılması yararlı olacaktır. Kış ve sonbahar dönemi hastalıklarının bulaşması; hasta çocuğun öksürme ve hapşırmasıyla direkt temas veya çocuğun salgılarına temas etmiş eşyalar yoluyla olmaktadır. Bu yüzden başka çocuklara bulaşmayı önlemek için hasta çocukların bir iki gün evde dinlendirilmeleri, okula gitmemeleri gerekmektedir. Okula giden çocukların da ellerini sık sık yıkamaları, yıkama sonrası kurulamaları ve ellerini ağız ve buruna sürmemeleri gerektiği konusunda bilinçlendirilmeleri gerekmektedir.”
‘ANNE BABA EVDE SİGARA İÇMEMELİ’
Çocuk ve bebeklerde sigaraya maruz kalmanın orta kulak enfeksiyonları dâhil olmak üzere enfeksiyonların sıklığını artırdığını belirten Uzm. Dr. Ferunda Demir, şöyle devam etti:
“Bazen anne ve babalar ‘Yanında içmiyorum, mutfağın penceresinde içiyorum’ gibi bir durum belirtmektedir. Ancak sigara dumanı evde hemen homojen olarak yayılmakta, böyle durumlarda da çocuk veya bebek sigaraya maruz kalmaktadır. Anne veya baba sigara içmemeli, içecekse mutlaka ev dışında içmeli, bulaşmayı engellemek için de mümkünse yıkanıp sigara içtiği giysileri çıkarıp bebeğe yaklaşmalıdır. Mümkün olduğunca alışveriş merkezleri, sinemalar gibi kapalı ve kalabalık ortamlardan kaçınılmalıdır. Güneş ışınlarının kırıldığı serin havalarda, parklarda ve bahçelerde güneşe öğle saatlerinde maruz kalmak, yeterli D vitamini sentezlenmesini sağlar ve enfeksiyonlardan korunmada önemlidir. Evlerin sık sık havalandırılması, mümkünse havasının kuru olmaması, nem ölçümü yapılarak gerekirse nem seviyelerinin artırılması yararlı olacaktır. Okul çocuklarının uykularını almaları, saat 21.00’den sonra yatırılmaları vücut dirençlerinin artmasına katkı sağlamaktadır.”